23.06.2022 BASINA
VE KAMUOYUNA
Değerli Basın
Emekçileri, Sevgili Mücadele Arkadaşlarım;
1990 yılından bu yana
Kamu Emekçilerinin ekonomik demokratik hakları için mücadele ediyoruz. 30 yılı
aşan bu dönemde sayısız eylem ve etkinlik yaptık, örgütlenme hakkı talebiyle
çıktığımız yolda toplu sözleşme ve grev hakkı için mücadelemizi bugün de
sürdürüyoruz.
12 Eylül askeri darbesi
sonrası emekçilerin haklarının gasp edildiği maaş ve ücretlerin baskılandığı
dönemlerden, 1994 krizi sonrası uygulanan 5 Nisan kararlarına, 2001 krizinden
2008 küresel ekonomik krizine kadar yaşanan zorlu süreçlerde kamu emekçilerinin
yaşadığı mağduriyetlere karşı mücadele etmekten bir gün bile vazgeçmedik.
Değerli Basın
Emekçileri;
• Eğitim Sağlık ve
sosyal güvenlik başta olmak üzere kamu hizmetlerinin piyasalaşmasından, Kamu
Emekçileri arasındaki ücret adaletsizliğine,
• Adaletsiz ek gösterge
sisteminden, Kamuya işe alım ve kamuda yapılan görevde yükselme sınavlarında
mülakat sınavları marifetiyle yaşanan haksızlıklara,
• Emekli yaşının
yükseltilmesinden, emekli maaşlarının düşüklüğüne,
• Kamuda siyasi
kadrolaşmalardan, liyakat sistemine,
• Güvencesiz çalışma
rejimlerine karşı, iş güvencesine,
• Kamu emekçilerinin
insanca yaşam talepleri ile birlikte barış içerisinde demokratik bir ülkede
eşit ve özgür yurttaşlık için mücadele ettik, bugün de etmeye devam ediyoruz.
Değerli Basın
Emekçileri;
Mücadele tarihimizde
taleplerimizi görmeyen, gereğini yapmayan siyasi partilerin seçim barajlarının
altında kaldığı, siyaset sahnesinden silindiklerini de hep birlikte gördük. 20
yıldır tek başına hükmet olan AKP’de benzer bir sona doğru adım adım gidiyor.
Fiilen devam eden tek adam rejiminin, 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan
Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte resmilik kazanması ile birlikte, kamuda
israf, yolsuzluk, kadrolaşma liyakatsiz atamalar, yasama, yürütme ve yargının
tek bir kişiye bağlanmasıyla bu günlere geldik.
Değerli Basın
Emekçileri;
Türkiye’yi A.Ş gibi
yönetme iddiasındaki sistemde ülke hisselere bölünerek satılmaya başladı, konut
alan yabancılara vatandaşlığın promosyon olarak verildiği, para eden ne varsa
haraç mezat satıldığı, geçiş garantili köprü ve yollar, hasta garantili
hastaneler, kur korumalı mevduatlarla, emekçilerin ödediği vergiler ile gelir
kayıpları; savaş ve güvenlikçi politikalar ile servet sahiplerine aktarıldığı
bir sisteme geçildi
“Kriz teğet geçti, kriz
miriz yok” söylemlerinin yerini “enflasyon yok, hayat pahalılığı var”
söylemleri aldı. Emekli maaşlarının asgari ücretin, asgari ücretinde açlık
sınırının altında kaldığı, yoksulluk sınırının üzerinde maaş ve ücretlerin
ayrıcalıklı hale geldiği Maliye Bakanı Nebati’nin dediği gibi dar gelirliler hariç herkesin kar ettiği bir dönemden
geçiyoruz.
Değerli Basın
Emekçileri ve Değerli Mücadele Arkadaşlarım;
Mevcut iktidar her yıl
olduğu 2022 yılı bütçesini de hazırlarken en iyi ve kapsamlı bir bütçe
hazırladığını iddia etmiş; hazırlamış olduğu 1 TRİLYON 728 MİLYAR-TL
büyüklüğündeki 2022 bütçesinin bütün toplum kesimlerinin yarasına merhem
olacağını iddia etmişti. Biz kamu çalışanları her bütçe döneminde olduğu gibi
2022 bütçesinin de başta emekçi kesimlerin derdine merhem olmayacağını,
hazırlanan bütçe kaynaklarının güvenlikçi, rantçı ve sermaye kesiminin
ihtiyaçlarını karşılamak üzere hazırlandığını ifade etmiştik.
Keza iktidar kötü ekonomi yönetiminden
kaynaklı kur artışlarını bahane ederek Kur Korumalı Mevduat ve benzeri piyasa
araçları üzerinden kamu kaynaklarını yandaşlarına servet olarak aktarmanın
sonucundan yılın yarısında bütçeyi bitirdiğinden, Cumhuriyet tarihindeki en
büyük ek bütçe talebiyle ortaya çıkmıştır. Bütçe hazırlanırken söylediğimizi
bir kez daha buradan ifade ediyoruz. Hazırlanan bu ek bütçe de ekonomik krizle
mücadele eden geniş toplum kesimlerinin derdine deva olmayacak, bu ek bütçede güvenlikçi
politikalara ve savaşa, ranta ve faiz lobisinin lehine harcanacaktır.
Bu kör bakış
açısı yüzünden Ekonomik veriler yönünden Cumhuriyet tarihinin en kötü yılını
yaşadığımız bir dönemde 2022 yılı için imzalanan %5+%7 maaş zammına imza atan
Memur-Sen’in halen yetkili sendika olmasının utancı ile yaşıyoruz. AKP, Memur
Sen ortaklığı ile kamu emekçileri yoksullaşmaya devam ederken bu işleyişin aparttı
olan TÜİK’e yönetici dayanmıyor.
Değerli Basın
Emekçileri;
2022 yılına girerken
asgari ücrete ve kamu emekçilerine yapılan maaş zamlarının satın alma gücü
açısından korunması siyasi iktidarın görevidir.
Altı ay ya da bir yıl
sonra gerçeği yansıtmayan enflasyon rakamları üzerinden verilen farkları zam
diye sunmak,
Enflasyon tahminlerini
tutturamayan, siyasi iktidarın TÜİK eliyle enflasyon rakamlarını maniple etmek,
“Enflasyon yok hayat
pahalılığı var” diyerek aklımızla alay etmesi değil, enflasyondan kaynaklı
kayıplarımızın bir sonraki ay karşılanması gerekir. Emekçiler olarak bizler de
enflasyon korumalı maaş istiyoruz.
Değerli Basın
Emekçileri, Sevgili Mücadele Arkadaşlarım;
Büro Emekçileri
Sendikası olarak yıllardır kamuda ki ek gösterge adaletsizliğinin giderilmesi
ve emeklilik maaşlarımızın hesaplanmasında dikkate alınmayan ek ödemelerimizin
temel ücrete yansıtılması için mücadele etmekteyiz.
2018 Cumhurbaşkanlığı
seçimi öncesinde kamuda istihdam edilen dört meslek mensubu için vaat edilen
3600 Ek gösterge düzenlenmesine biz büro emekçilerinin de dahil edilmesi için
siyasi partilerle görüşmeler yürütmenin yanı sıra bir takım eylem ve etkinliği
hayata geçirdik. En son açıklanan haliyle masanın bir tarafında bulunan yandaş
ve yancı sendika olan MEMUR-SEN’in bile anlayamadığı bir düzenlemeye dönüşeceği anlaşılan 3600 ek
gösterge düzenlemesiyle kapsam içinde olan dört meslek grubu dahil bütün kamu
çalışanları yine ve yeniden hayal kırıklığına uğratılmıştır. Biz Genel İdare
Hizmetler Sınıfında bulunan Büro Emekçileri bu hayal kırıklığı yaratan
düzenlemede bile kapsam dışı bırakılmanın öfkesini bir kat daha fazla
hissetmekteyiz.
Değerli Basın
Emekçileri, Değerli Arkadaşlarım;
Adil bir ek gösterge
talebi, emekli maaş bağlanma oranlarının yıllar itibariyle düşmesi sonucu
ortaya çıkmış bir taleptir. Emekli ikramiyesi ile ev alınabildiği dönemlerden,
ikinci el bir otomobil bile alınamadığı, ev fiyatlarının milyonlarla ifade
edildiği, bir dönemde emekli ikramiyelerinde 50 bin lira, emekli maaşlarında
1000 lira artışın kamu emekçilerine müjde olarak sunulması tarihsel bir
ironiden öte bir şey değildir. Bunun için başından beri ifade ettiğimiz gibi
kamuda adil bir ek gösterge düzenlenmesin yapılmalı ve taban 3600 ek gösterge
alınarak bütün Kamu Emekçileri yapılan düzenlenmeden faydalandırılmalıdır. Bu
düzenlemenin yanı sıra Kamu Emekçilerinin çalışırken elde ettiği gelirlerin
emeklilikte garanti altına alınması, kıdem hesaplarında üst sınırın
kaldırılması ile ek gösterge talebimizin karşılanmasının mümkün olacağını bir
kez daha ifade ediyoruz.
Emekçilerin işe gitmek
için katlandığı maliyetlerin başında gelen ulaşım ve öğlen yemeği giderlerinin
payı oransal olarak giderek artıyor, metropollerde ve turistik il ve ilçelerde
konut kiraları neredeyse maaş tutarına yaklaşmış durumda, çalışan anne ve
babaların çocukları için kreşlerin yanından bile geçemiyor.
Acil olarak servis ve
ücretsiz yemek, kira ve kreş yardımı istiyoruz!
Değerli Basın
Emekçileri;
Sorunlarımızın nihai
çözümünün gerçek bir toplu sözleşme düzeni ve grev hakkımızla ilgili bir yasal
düzenleme ile mümkün olacağını biliyoruz. Siyasi iktidarı yaşanan bu olağan
dışı süreçte toplu sözleşme masasına çağırıyoruz. Bakan Nebati’nin
dediği gibi bu dönemin tek kaybedeni olan dar gelirliler olarak kayıplarımızın
karşılanmasını istiyoruz. Biz Emekçiler, size göre dar gelirliler toplumun
%95’iyiz. Sabahın alaca karanlığında sokağa dökülen işçiler, Kamu Emekçileri,
çiftçiler yani üretenler biziz. Bizler sabahın sahipleriyiz, hesap sormayı da
biliriz yaralarımızı sarmayı da… Biz üretmezsek hayat durur.
Değerli Basın
Emekçileri;
Sıkıştıklarında “aynı
gemideyiz” söylemini dilinden düşürmeyen iktidara Kanadalı Şair Cohen’in
şiirinden bir bölümle cevap vererek açıklamamızı bitiriyorum.
Herkes biliyor geminin
su aldığını,
Herkes biliyor kaptanın
yalan söylediğini,
Herkes biliyor zarların
hileli olduğunu…
Bizi yok sayan siyasi
iktidarı bir kez daha uyarıyoruz!
Biz eşitlik, adalet,
demokrasi ve barış istiyoruz!
Biz insanca bir yaşam,
güvenceli iş, güvenli bir gelecek istiyoruz!
BES AMED ŞUBESİ
2022-06-23 00:00:00 |