TTB'nin cezaevlerine girerek açlık grevindeki tutukluları izleme talebine yanıt verilmedi. Hekimler, tutuklulara müdahalenin daha ağır sonuçlar doğuracağına dikkat çekti.
İSTANBUL- Türk Tabipler Birliği, açlık grevindeki tutukluların durumunu izlemek için cezaevlerine girmeyi talep etti. Ancak Adalet Bakanlığı'ndan hala bir yanıt alamadı. TTB, İstanbul Tabip Odası'nda düzenlediği basın toplantısında, tutukluların sağlık durumundan endişe duyduklarını belirterek, iradeleri dışında tutuklulara müdahalenin sonuçlarının daha ağır olacağını, hekimlerin böylesi bir duruma alet olmayacağını açıkladı.
'HEKİMLER MÜDAHALEYE ORTAK OLMAYACAK'
Basın toplantısına katılan Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, ?Biz hekimler için yaşam kutsaldır. İnsanı yaşatmak esastır. Ancak açlık grevinde bulunan insanlara iradeleri dışında müdahalede bulunmak, hekimlik etik değerlerine aykırıdır? diyerek konuşmasına başladı. Açlık grevlerinin fiili olarak ölüm oruçlarına dönüştüğünü belirten Aktan, ?Adalet Bakanlığı'ndan açlık grevinde bulunan tutukluların sağlıklarının yakından izlenmesi için TTB olarak cezaevlerine girip durumu inceleme talebinde bulunduk. Ancak bugüne kadar bu talebimize ilişkin hiçbir yanıt verilmedi? dedi. ?Açlık grevinde bulunanlar hasta olarak kabul edilmelidir. Onlara öyle yaklaşılmalıdır? diyen Aktan, ?Hekimler olarak cezaevlerine girme talebimizle, tutukluların yaptıkları eylemin olası sonuçları üzerine kendilerini bilgilendirmek, açlık grevinin gelişim seyrine bağlı olarak en az sağlık sorunlarının ortaya çıkacağı şekilde kendilerine yardımcı olmak istiyoruz? şeklinde konuştu.
Aktan, hükümetin müdahalede bulunma eğilimi içerisinde olduğunu belirterek, bu duruma hekimleri alet etmelerine izin vermeyeceklerini belirtti. TTB Başkanı, açlık grevlerinini 50. gününden itibaren kritik aşamayı geride bıraktığını hatırlatarak, bundan sonra nelerin yaşanabileceği konusunda inceleme yapamadıkları için yorumda bulunamayacaklarını söyledi.
'1996 VE 2000'DEN TECRÜBELERİMİZ VAR'
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören de, açlık grevleri ve ölüm oruçlarının farklı kategoride ele alınması gerektiğini belirterek, ?Her iki eylem biçimi de, demokratik hakkın kullanımıdır? şeklinde konuştu. Tokyo ve Malta bildirgelerini hatırlatan Gören, açlık grevinde bulunan tutuklulara müdahalede hekimlerin kullanılamayacağını söyledi. Gören, ?1996 ve 2000 yılı açlık grevlerinden tecrübelerimiz var. Aynı acıların yaşanmaması için talebimiz nettir: Cezaevlerine girip eylemcilerin durumlarını hekim olarak talep etmek, edindiğimiz tecrübelerle doğru teşhisler koymak istiyoruz. Hükümetin müdahale girişimi, daha önceleri yaşandığı üzere, sonuçları çok ağır olacaktır? dedi.
'HÜKÜMETİN TUTUMU ÇÖZÜMÜ ORTADAN KALDIRIYOR'
Basın açıklamasını okuyan TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Osman Öztürk, ?TTB olarak Adalet Bakanlığı'na yaptığımız açlık grevcilerin tıbbi izlemleri ile görüşme talebimize, ne yazık ki, ala bir cevap alamadık? dedi. Durumun her geçen gün daha tehlikeli hale gelmesinden endişe duyduklarını ifade eden Öztürk, Başbakan'ın ?Aç kalan falan yok, herkes bir şeyi yiyor? sözünü hatırlattı; ?1996'daki açlık grevleri sırasında dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan, 2000'deki açlık grevleri sırasında da dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan benzer sözler sarf etmişlerdi. Bu acı tecrübelerimizden de biliyoruz; açlık grevlerine bu tür yaklaşımlar sorunu çözmez, tam tersine çözüm ihtimallerini de ortadan kaldırır? diye konuştu. Öztürk, şunları söyledi:
?Cezaevlerindeki açlık grevlerinin hiç kimsenin bedenine ve yaşamına zarar vermeden çözülmesi kuşkusuz ki herkesten önce biz hekimlerin mesleki, insani ve vicdani temennisidir. Ancak; hiç kimse hekimleri meslek etiğine aykırı davranmaya ve sorunu hekimler üzerinden çözmeye çalışmamalıdır.?
Öztürk, soru üzerine, son dönemde yoğun olarak kullanılan biber gazlarının organik değil, kimyasal olduğunu belirtti.
Etkin Haber Ajansı / 31 Ekim 2012