KESK'li 3 kadın sendikacı tahliye edildi
Üçü tutuklu 21 KESK'li kadının yargılandığı davanın ikinci duruşmasında tutuklu yargılanan üç kişi tahliye edildi.
Üçü tutuklu 21 KESK'li kadının yargılandığı davanın ikinci duruşması Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu bulunan KESK eski Kadın Sekreteri Songül Morsümbül, Tüm Bel-Sen Kadın Sekreteri Güler Elveren, SES Kadın Sekreteri Bedriye Yorgun ve tutuksuz yargılanan 19 kişi hazır bulundu.
DURUŞMAYA İLGİ YOĞUNDU
Duruşmayı, BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, Avrupa emek örgütleri temsilcilerinin yanı sıra tutuklu yakınları ve çok sayıda yurttaş izledi. Mahkeme başkanı sanıkların adları ve adres tespitlerinden sonra duruşmaya başladı. Mahkeme başkanı, Songül Morsümbül'e savunma yapması için söz hakkı verdi ve Morsümbül, savunmasını Kürtçe yapacağını söylemesi üzerine, mahkeme başkanı önce Türkçe savunma yapılmasını ardından Kürtçe ve Zazaca'nın uygun olacağına karar verdi.
Morsümbül'ün avukatı Selçuk Kozağaçlı ise, anadilde savunma hakkının yasal düzenlemelerle yapılabilmesinin önünün açılması konusunda kimi tasarıların Meclis'te bu ay içinde netleşeceğini söyledi. Kozağaçlı, "Anadilde savunma hakkının kanunlaşarak gerçekleşmesi de ilginçtir. Çünkü aydınlar, demokratlar bu talebi halkına karşı sorumluluğu gereği yerine getirmek amacıyla çaba harcadı. Bunun için savunma vermemeyi, tutuklu kalmayı dahi göze aldılar. Mahkemeden tercüman talebinde bulunuyoruz" dedi.
ANADİLDE SAVUNMAYA BİR KEZ DAHA RET
Kozağaçlı'nın talebini üzerine mahkeme başkanı iddia makamına görüşünü sordu. Savcı, "Sanıkların meramını anlatacak düzeyde Türkçe konuşabildiğini" gerekçe göstererek, anadilde savunma talebinin reddedilmesini istedi. Mahkeme başkanı da, "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) adil yargılamayı düzenleyen maddesinde sanığın duruşmada kullanılan dili anlamadığı ya da konuşamadığı taktirde, CMK'nun 202/1 maddesi gereği sanık veya mağdurun meramını anlatacak kadar Türkçe bilmediği taktirde tercüman hakkı verilir hükmü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) içtihatlarına göre tercümandan yararlanma hakkı sanığın yargılamada kullanılan dili anlamadığında veya konuşamadığında yargılamada eşitliği sağlamayı güttüğü hükmü göz önünde bulundurulursa, sanık Morsümbül'ün sorgu ve savcılık tutanaklarını okuyup imzaladığı, mesleği, eğitim öğretim durumu, duruşma dilini bildiği" gerekçeleriyle anadilde savunma talebinin oy birliğiyle reddedildiğini açıkladı.
MAHKEME DİLİ OLMAYAN DİL!
Morsümbül, Kürtçe'nin Dımılki lehçesinde yaptığı konuşmada, savunmasını anadilde yapmakta ısrarlı olduğunu belirterek, kabul edilmediği için savunma yapmayacağını söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı tutanaklara, "Sanık mahkeme dili olmayan bir dille savunmasını yaptı" ibaresini yazdırdı. Yine Bedriye Yorgun ve Güler Elveren de savunmalarını Kürtçe yapmak istediklerini belirtti.
Güler Elveren'in avukatı Murat Yılmaz da yaptığı savunmada, şu hususlara dikkat çekti: "Müvekkilim Tüm Bel-Sen'in Kadın Sekreteri'dir. Katıldığı hiçbir etkinliği inkar etmemektedir. Hepsi de yasal sendikal haklarından ötürü yer aldığı etkinliklerdir. Berçelan Yaylası'na KESK'in düzenlediği barış etkinliğine katılmakla yasadışı bir suç işlememiştir. Yapılan tamamen yasal, meşru etkinliktir. Ki konuyla alakalı olarak Hakkari'de etkinliği izleyen polisler de bir tutanak tutmamıştır. Haliyle müvekkilim aynı gerekçelerle yargılandığı ve önceki duruşmada tahliye edilen 6 kişiyle aynı durumu yaşamaktadır. Bundan ötürü tahliyesini talep ediyoruz" dedi.
Savunmanın ardından mahkeme heyeti duruşmaya kısa bir ara verdi. Aranın ardından mahkeme başkanı, tutuklu 3 KESK'li kadın yöneticinin tahliyesine karar vererek, duruşmayı 18 Nisan 2013 tarihine erteledi.
Öte yandan, KESK'liler dava öncesi Ankara Adliyesi önünde, "KESK'li tutsaklar onurumuzdur", "Jin jiyan azadi" sloganları atarak KESK'li kadın tutsaklara destek verdi. Ayrıca tutuklu KESK'li kadınların fotoğrafları taşındı. Davaya destek olmak amacıyla KESK Genel Başkanı Lami Özgen, BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız ve çok sayıda STK ve emek örgütü üyeleri, adliyenin önüne toplandı. Burada açıklama yapan KESK Genel Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Tombul, KESK'e yönelik gerçekleştirilen operasyonlarının hedefinin KESK'in sendikal faaliyetleri olduğunu belirterek, "Bu bizim iddiamız değil. Üye ve yöneticilerimiz hakkında alçılan davaların iddianamelerinde, savcılık soruşturmalarında bu gerçeklik deyim yerindeyse bağıra bağıra dile getiriliyor. Arkadaşlarımız, kuruluşumuzdan bugüne tüzüklerimizde açık bir şekilde ifade ettiğimiz ilkelerimiz doğrultusunda yürüttüğümüz sendikal faaliyetlerimizi yürütmekle, bu faaliyetlere katılmakla suçlanıyor. Bu faaliyetleri yasa dışı örgütlerin talimatı ile gerçekleştirdikleri iddiası ile yargılanıyor" dedi.
EmekDünyası.Net/DİHA