Yönetim kademelerinde kadın yok!

Yönetim kademelerinde kadın yok!
Toplumun her alanında yaşanan cinsiyet ayrımı sendikal alanlarda da yaşanıyor. Diyarbakır'da KESK, Türk-İş, DİSK'e bağlı toplam 25 sendikanın ortalama
19:24

7 kişilik yönetim kurulunda sadece 12 kadın yönetici bulunmakta. Bölgede önemli işverenlerden olan Ticaret ve Sanayi Odası ile Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (GÜNSİAD) yönetim kademelerinde ise kadının ismi dahi yok. Kentte bulunan tek kadın şube başkanı olan SES Diyarbakır Şube Başkanı Hülya Alökmen Uyanık, kadının karar mercilerinde yer almasının istenmediğini söyledi.

Yaşamın her alanında kendisini hissettiren cinsiyet ayrımı, oda ve sendikal alanlarda da yaşanıyor. Birçok oda ve sendika erkek zihniyeti ile şekillendiği gibi, karar mekanizmalarında tüzüksel hakları olan kadınlar, egemen zihniyet nedeniyle yer alamıyor. Karar alma mekanizmasının en üst noktası olan genel merkez yönetimlerinde kadınlar karar alma mekanizmalarında yok denecek kadar az iken, iller bazında da bu tablo değişmiyor. Diyarbakır'da KESK, DİSK, Türk-İş, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile bölgede önemli işverenlerden olan Ticaret ve Sanayi Odası ile Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (GÜNSİAD) yönetim kademelerinde neredeyse kadının esamesi dahi okunmuyor. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası'nın 48 kişilik ve GÜNSİAD'ın 15 kişilik yönetim kurulunda kadının adı dahi alınmıyor. Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı 8 şube 5 temsilcilikte ise 20 kadın yönetim kurulunda bulunmakta.

'Sendika yönetimlerinde kadın iradesi yok'

Türkiye'nin en büyük işçi sendikası olan Türk-İş de bugüne kadar yönetimlerde kadına en az yer veren konfederasyonlardan biri. Türk İş'e bağlı toplam 10 şube ve bir bölge temsilciliğinin bulunduğu Diyarbakır'da bir kadın yönetim kurulunda yer alıyor. Sendikal mücadelenin yanı sıra insan hakları ve demokrasi mücadelesi yürüten Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı 2 şube ve 2 bölge temsilciliğinde ise 2 kadın yönetim kurulunda yer alıyor. Konfederasyonların genel profillerine bakıldığında en fazla kadın yöneticisi olan sendika ise KESK. Diyarbakır'da KESK'e bağlı 10 şubede biri şube başkanı olmak üzere 9 kadın yönetici bulunuyor. Bu oran iyi gibi görünse de kadın yönetici sayısı KESK'te de istenenin çok gerisinde.

'Hak ve emek mücadelesi veren kurumlarda kadın yok'

Sendikal alanda kadınların yönetim kademelerinde yer alamamasının nedenlerini değerlendiren SES Diyarbakır Şube Başkanı Hülya Alökmen Uyanık, çalışma yaşamında kadının aktif bir şekilde yer aldığını; ancak çalışanların hak ve emek mücadelesi verdiği kurumlarda kadınları yönetim kademelerinde göremediklerini belirtti. "Aslında dünya genelinde bu sorun var" var diyen Uyanık, "Türkiye genelinde de bu sıkıntı var. İlimize de yansıyan budur" dedi. Uyanık, toplumsal olarak kadına geleneksel roller biçildiğini belirterek, şöyle devam etti: "Sendikalarda faaliyet yürütmek ve yönetici olmak aynı zamanda siyasetle iç içe olmaktır. Toplumsal kararlarda yer almaktır. Kadınların burada yer alması ne yazık ki egemen zihniyet, erk zihniyeti tarafından çok hoş görülen bir şey değil. Ve bu bir şekilde bizim mücadele alanlarımıza da yansıyor. Türkiye genelinde özellikle işçi sendikasında hem üye profili hem de yönetimlerde yüzde 3 oranındadır. Özellikle seçim dönemlerinde kadın örgütlenmesi ya da kadın dayanışması şeklinde orada söz hakkı elde etmek için, kısmi mücadeleler yürütülüyor. Kimi birliktelikler yaşanıyor ama ne yazık ki o seçim dönemi bittikten sonra yine eski haline dönülüyor. Yani o anlamda uzun süreli bir kararlılık da yok aslında."

'Kadının karar mercilerinde söz sahibi olması istenmiyor'

KESK'te bu durumun biraz daha farklı olduğunu belirten Uyanık, özellikle 2000 yılından sonra biraz da olsun yasal zemin oturulduktan sonra KESK'e bağlı sendikalarda kadın sekreterliği zorunluluğu getirildiğini dile getirdi. Hala tüzüklerinde kadın kotasına yer verilmediğinin altını da çizen Uyanık, o yüzden KESK'te de karar mekanizması olan yönetimlerde yer alan kadın sayısının yeterli olmadığını kaydetti. Toplumsal rollerin emek mücadelesine de yansıdığını ifade eden Uyanık, kadının karar mercilerinde yer almasının istenilmediğini söyledi. Uyanık, "Kadının karar mercilerinde yer almaması için gerekçeler de hazır. İşte çocuğu var. Kadındır buna güç getiremez. Buna gücü yetemez. İşte zamanı yeterli değil. Ya da en son bahane olarak da işte bedeni müsait değildir. Bunun gibi gerekçeler sürekli kadınların önüne getiriliyor" dedi. 

'KESK içerisinde kadın temsiliyeti istenilen düzeyde değil'


Uyanık, KESK içerisinde Kürt emekçilerinin verdiği mücadele ile karar mekanizmalarında kadınların yer almaya başladığını belirterek, bundan rahatsız olan devlet ve egemen güçlerin KESK Genel Merkezi'ne "KCK" adı altında gerçekleştirdiği operasyonda birçok kadın arkadaşlarını tutukladığını dile getirdi. KESK içerisindeki kadın temsiliyetinin istenilen düzeyde olmadığının altını çizen Uyanık, bunun farkında olduklarını ve bundan sonra kadınların sendikalarda daha fazla yer alması için çalışmalarını sürdüreceklerini söyledi.