KESK-AR'ın raporuna göre, bir kamu emekçisinin insanca bir yaşam için yapması gereken aylık 2 bin 647 liraya ulaşmak iiçn 1620 lira borçlanması gerekiyor. Kamu emekçileri, 5 yıllık borçlanma grafiğinde en fazla borçlanan kesim olurken, borçlanma yükünü omuzlayaman emekçiler yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Etkin Haber Ajansı / 23 Mart 2013 Cumartesi, 11:58
ANKARA- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Birimi (KESK-AR), Mart 2013 dönemine ait "Kamu Emekçileri Geçim Raporu"nu açıkladı.
TÜİK ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verileri üzerinden yapılan araştırmaya göre; eşi çalışmayan, çocuklu ve ortalama bedelli kirada oturan bir kamu emekçisinin insana yakışır bir yaşam için yapması gereken en az harcama tutarıyla karşılaştırıldığında ücreti bu seviyenin yaklaşık yarısına denk geliyor. Bu nedenle kamu emekçileri, asgari düzeyde bir yaşam sürdürebilmek için borçlanmak zorunda kalıyor.
1620 LİRA BORÇLANMASI GEREKİYOR
TÜİK verilerinden derlenen araştırmaya göre, aylık 2 bin 647 liraya denk düşen harcama seviyesine sahip olabilmek için ortalama ücretli, kirada oturan bir kamu emekçisinin yaklaşık 1620 lira borçlanması gerekiyor.
Bu borcu yüklenemeyen kamu emekçileri, yoksulluk sınırının altında bir yaşam sürmek zorunda kalıyor.
4 KİŞİ GÜNDE 11 LİRA İLE BESLENMEK ZORUNDA
Bir kamu emekçisi, borçlanmadan sadece ücreti ile gıda ve içecek harcamalarına 337 TL ayırabiliyor. Bu harcama 4 kişilik bir aile için günlük 11 TL anlamına geliyor. Giyim ve ayakkabı harcamalarına ise günlük sadece 2 lira ayrılabiliyor.
Kamu emekisi eğitim ve sağlık hizmetlerine ise bütçeden günlük sadece 1 lira ayırmak zorunda.
İstanbul'da yaşayan bir kamu emekçisinin ulaşım için günlük ayırabildiği tutar ise sadece 2 lira.
EN ÇOK BORÇLANANLAR MEMURLAR
Sürekli borçlanmaya sürüklenen emekçiler, 5 yıllık borçlanma grafiğinde en fazla borçlanan kesim oldu. Aylık ücreti 1,000-2,000 TL aralığında olan emekçiler, 5 yılda yüzde 18 artan borç yükleriyle en çok borçlananlar listesinin başında yer aldı.
AKP EKONOMİSİNİN SONUCU YOKSULLUK
KESK-AR, rapora ilişkin değerlendirmesinde, AKP Hükümeti'nin ekonomi alanında giderek yükselen bir güç olduklarını belirtirken halkın refahından bahsetmediğini belirtti. Raporda, "Ailesini geçindirmek zorunda olan bir kamu emekçisinin maaşı, zorunlu bir diğer tüketim olan konut, elektrik gaz harcamalarından sonra gıda harcamalarına bile yetişememekte, sağlık, eğitim, ulaşım gibi zorunlu maliyetleri için ise borçlanmak zorunda bırakılmaktadır" denildi.
Kamu emekçilerinin enflasyona karşı yenik düşen ücretlerde telafiye gitmek yerine, bankalar kanalı ile borçlandırmanın özendirildiğine dikkat çeken KESK-AR, şöyle devam etti: "Hak ettiği ücretten yoksun bırakarak, halka tek çözüm yolu olarak işaret ettiği borçlanma yöntemi yoksullaşmayı hızlandırmakta ve pekiştirmektedir. Artan enflasyon ile refah kayıplarının giderilmediği bir ortamda, bir de yüksek faiz ödemekle yükümlü bırakılan vatandaşlar, dayatılan bu maliyetleri giderek karşılamakta zorlanmakta ve cezai yaptırımlar ile mevcut varlıklarını da yitirmek zorunda kalmaktadır."
etha