YARGININ BAĞIMSIZLIĞINI, YARGI EMEKÇİLERİNİN HAKLARINI İSTİYORUZ!

YARGININ BAĞIMSIZLIĞINI, YARGI EMEKÇİLERİNİN HAKLARINI İSTİYORUZ!

16 Nisan 2021

BASINA VE KAMUOYUNA

YARGI, YARGI EMEKÇİLERİNE ADİL DAVRANMIYOR!

YARGININ BAĞIMSIZLIĞINI, YARGI EMEKÇİLERİNİN HAKLARINI İSTİYORUZ!

Değerli Basın Emekçileri;

Ülkemizde öteden beri, evrensel hukuk ve kanun ile hak ve özgürlükler bağlamı kurulması problemli bir mevzu olmuştur. Bakıldığı zaman ülkemizde yargı tarihi, evrensel hukukla bağı zayıf kanunlar çıkarıp sonra da bu kanunların ortaya çıkardığı problemleri ortadan kaldırmak amacıyla çeşitli “Reformlar” yapma tarihi olarak yazılmak durumunda kalmıştır. Bunun bir örneği olarak yine iktidar tarafından yakın zamanda yeni bir “Hukuk Reformu” yapılacağı beyan edilmiştir.

Değerli Basın Emekçileri;

Emek ve demokrasi mücadelesinin aynı zamanda bir hukuk mücadelesi olduğunun, etkin bir adalet talebini de kapsadığının, dolayısıyla hukuk mücadelesinin; emek mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olduğunun farkındayız. Bir yandan gece yarısı kararnamelerle işinden ekmeğinden edilen 130000 i aşkın kamu emekçisi ihraç edilirken aralarında yaşamını yitiren yoldaşlarımızın acısı, diğer yandan işinden KOD-29’la atılan MİGROS depo işçilerinin direnişine yasal olmadığı gerekçesiyle yapılan müdahaleye ve yaşatılan haksızlığa isyan eden Fatma’nın “bu yasalar niye hep Fatmalar için var” diyen isyanı, bu topraklar üzerinde 12 Mart’ın sürekliliğinin en çarpıcı ifadesi olarak öne çıkmaktadır.

Değerli Basın Emekçileri;

Bütün bu tarihsel sürekliliği bilmekle birlikte, günümüzün artık farklı olduğuna, artık hukuktan bağı koparılan kanun uygulamalarının ötesine geçildiğine, kötü kanunun da artık siyasi illiyet üzerinden uygulandığına ve kanunun şimdiye kadar hiç olmadığı kadar iktidarın açık aracı olarak kullandığına tanıklık etmekteyiz. Başta Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü olmak üzere, toplumun demokratik taleplerinin terörize edilmesi, demokratik zeminde siyasi faaliyet gösteren HDP’nin kapatılma girişimleri ve cezaevlerinde çıplak arama ve hak ihlalleri başta olmak üzere insan hakları savunuculuğu yapan bir haberi retwit yaptığı için vekilliği düşürülen meclisten zor kullanılarak cezaevine götürülen sayın Ömer Faruk Gergerlioğlu’na uygulanan tavır siyasi iktidarın ülkenin kalıcı sorunlarını çözme niyetini ve niteliğini ortaya koymaktadır.

Değerli Basın Emekçileri;

Ve biz yine biliyoruz ki; hukuk ve demokrasinin olmadığı bir yerde adil bir gelir dağılımı da olmaz. Zira hukuk ve demokrasiden uzaklaşıldığı ölçüde iktidarların hesap vermeme cüretinin baş verdiği ve zamanla arttığı, yolsuzluk ve çürümenin bir zenginleşme aracına dönüştüğü tartışılmaz bir olgudur.

Değerli Basın Emekçileri;

Asgari bir yargı adaletini sağlamayan/sağlayamayan iktidar ve yargı erkleri, yargı hizmetinin verilmesinin ayrılmaz bir parçası olan yargı çalışanlarımızı da mağdur etmeye devam ediyor.

Elbette yargıda gidilen liyakatsiz yapılanma, yargı çalışanları için başlı başına bir soruna dönüşmüş durumdadır. Artık yargı çalışanları üzerinde bir hizaya getirme, terbiye etme aracına dönüşen baskı/mobbing uygulamalarına bir son verilmelidir.

Adalet Bakanlığı bünyesinde biriken ve yargı çalışanlarına dağıtılması gereken ancak uzun zamandır yargı çalışanlarına verilmeyen HAVUZ paraları, daha fazla geciktirilmeden yargı çalışanlarına ödenmelidir.

Yoğun iş yükünden dolayı mesai saatleri dışında yapılan fazla çalışmaların karşılığı olan “fazla mesai ücreti”, sınırlandırma yapılmaksızın, bütün yargı çalışanlarına ödenmelidir.

Yine mesai saatleri dışında çalışmak zorunda kalan yargı çalışanlarına, yol ücreti de ödenmelidir.

Kurum içi yükselme sınav hakkı, bütün yargı çalışanlarına tanınmalı, artık başlı başına hukuk dışı bir uygulamaya dönüşen ve kadrolaşmanın temel argümanı olan “mülakat” uygulamalarına bir an önce son verilmelidir.

 

 13 Nisan 2021/8 tarihli Cumhurbaşkanlığından Covid 19 kapsamında kamu çalışanına yönelik tedbirlere ilişkin yayınlanan genelgeyle Sağlık Bakanlığının belirlediği kronik hastalığı olanlar ve 10 yaş altı çocuğu bulunan kadın çalışanlar idari izinli sayılmıştır.

Ancak Diyarbakır Adliyesi Adli Adalet Komisyonu yayınlanan genelgeye aykırı hareket ederek 10 yaş altı çocuğu olan kadın çalışan sayısının fazla olması ve Adliyedeki iş yoğunluğu nazara alınarak hizmetin aksayacağı gerekçesiyle idari izin kullandırılmamıştır. Bu karar açıkça covid 19 kapsamında yayınlanan genelgeye aykırıdır. Bu hukuksuzluğa biran evvel son verilmelidir.

Değerli Basın Emekçileri;

Sendika olarak biz, adalet talebini, emek ve demokrasi mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve yargı çalışanları dahil olmak üzere, bütün çalışanların/emekçilerin daha iyi özlük hakları ve daha sürdürülebilir bir ücret gibi temel haklarını talep etme mücadelesini vereceğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.

 

                                                               BÜRO EMEKÇİLERİ SENDİKASI AMED ŞUBESİ

                                                                                    Adına Şube Başkanı SUPHİ İZOL