SGK ÇALIŞANLARINA İKRAMİYE ÖDENECEĞİNE DAİR YARGI KARARI

T.C. İSTANBUL 3. İDARE MAHKEMESİ 

ESAS NO: 2014/441 KARAR NO: 2014/2196 

DAVACI: NAFİ MARAŞ Süreyyapaşa Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi Başıbüyük Mahallesi Başıbüyük Caddesi Başıbüyük OrmanıMaltepe/İSTANBUL 

DAVALI: SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI VEKİLİ: AV. ÖZLEM ARSLAN SÖKMEN İstanbul Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü Meclis-İ Mebusan Cad. No:43 Fındıklı Beyoğlu/İSTANBUL

DAVANIN ÖZETİ:İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Süreyyapaşa Sosyal Güvenlik Merkezinde Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni olarak görev yapan davacının, ikramiye alacaklarının ödenmesi istemiyle 25/11/2013 tarihinde yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin; 666 sayılı KHK'nın ikramiye ile ilgili maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali ile maddi kayıplarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir. 

SAVUNMANIN ÖZETİ:Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceği, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Müdürlüğü'nün 03/01/2013 tarihli genelgesinde mevcut uygulamanın devam etmesinin istenildiği, sonuç itibariyle dava konusu işlemin usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. TÜRKMİLLETİADINA Karar veren İstanbul 3. İdare Mahkemesi Hakimliği'nce gereği düşünüldü: Dava, Süreyyapaşa Sosyal Güvenlik Merkezinde Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni olarak görev yapan davacının, ikramiye alacaklarının ödenmesi istemiyle 25/11/2013 tarihinde yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmektedir. 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun "Personelin statüsü, ücret ve malî haklar" başlıklı 28. maddesinin 4.fıkrasında, "Kurumun memur statüsündeki kadrolu personeline asgarî ücretten az olmamak üzere, kendi aylıkları (ek gösterge dahil) tutarında her yıl iki ikramiye verilebilir. İkramiyenin ödenmesinde personelin performansı ve disiplin cezası alıp almadığı kriterleri dikkate alınır." hükmüneyer verilmiştir. 02.11.2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1. maddesi ile 375 sayılı KHK'ye eklenen 12. Madde ile 5502 sayılı Yasanın 28. maddesinin 4. fıkrası 14.01.212 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmış, 2. maddesi ile aynı KHK'ye eklenen geçici 12. maddesinde ise, "Ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde yer alanlara, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre fiili çalışmaya bağlı ödemeler hariç olmak üzere

T.C. İSTANBUL 3. İDARE MAHKEMESİ 

ESAS NO: 2014/441 

KARAR NO: 2014/2196 

kadrolarına bağlı olarak mali haklar kapsamında fiilen yapılan her türlü ödemeler (ikramiyelerin bir aya isabet eden tutarı dahil) toplamı net tutarının; ek 10 uncu maddeye göre sözkonusu kadro unvanları için öngörülen ücret ve tazminat toplamı net tutarından fazla olması halinde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte anılan kadro unvanlarında bulunanlar hakkında (yardımcı veya stajyerlikten uzman, müfettiş, denetçi, kontrolör, stenograf ve aktüer unvanlı kadrolara atananlar ile bu mesleklere mensup olup idari görevlerde bulunanlardan anılan kadrolara yeniden atananlar dahil), bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin geçici 10 uncu ve geçici 15 inci madde hükümleri dikkate alınmak suretiyle uygulanmasına devam olunur. Uygulanmasına devam olunan mevzuat hükümlerine göre mali haklar kapsamında fiilen yapılması öngörülen her türlü ödemeler toplamı net tutarının, herhangi bir nedenle ek 10 uncu maddeye göre ödenmesi öngörülen ücret ve tazminat toplamı net tutarına eşit duruma geldiği veya daha düşük kaldığı tarihten itibaren bunların mali hakları ek 10 uncu maddeye göre belirlenir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde yer alan unvanlı kadrolara atananların mali hakları ek 10 uncu maddeye göre ödenir." hükmüne yer verilmiş, (II) sayılı Cetvelde, Ek 10. maddenin 1. fkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında yer alan personelin kadro unvanları belirtilerek ücret ve tazminat göstergelerine, II) sayılı Cetvelde de Ek 10. maddenin 1. fkrasının (c) bendi kapsamıda yer alan personelin kadro unvanları belirtilerek ücret ve tazminat göstergelerine yer verilmiş, Dava dosyasının incelenmesinden; İstanbul İli Süreyyapaşa Sosyal Güvenlik Merkezi'nde Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni olarak görev yapan davacı tarafından, 5502 sayılı yasanın 28. maddesinde belirtilen kurum personeline yılda iki kez ödenmesi öngörülen ikramiyelerden 2012 yılı Ocak ayına ilişkin olan ikramiyenin bütün personele ödendiği, ancak Temmuz ayında ödenmesi gereken ikramiyenin anılan Yasa maddesinin 4. fıkrasının 666 sayılı KHK ile 14.01.212 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılması nedeniyle(müfettişler hariç) hiç bir personele ödenmediği, davacı tarafından ödenmeyen ikramiyelerin kendisine ödenmesi için yapılan başvurunun yanıt verilmemek suretiyle reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Yetki Yasası ve KHK?lerle ilgili hükümler Anayasanın 87. ve 91. maddelerinde yer almaktadır. 87. maddede, Bakanlar Kurulu?na ?belli konularda? KHK çıkarma yetkisinin verilmesi TBMM?nin görev ve yetkileri arasında sayılmış, 91.maddede, KHK çıkarılmasına yetki veren yasada bulunması zorunlu öğeler belirtilmiştir. Buna göre, yetki yasasında, çıkarılacak KHK?nin amacının, kapsamının, ilkelerinin, kullanma süresinin ve süresi içinde birden fazla kararname çıkarılıp çıkarılamayacağının belirtilmesi gerekir. Bakanlar Kuruluna verilen yetki, yasada öngörülen konu, amaç, kapsam, ilke ve süre ile sınırlı bir yetkidir. Bu durumda yetki yasası, verilen yetkiyi açıkça belirleyerek Bakanlar Kuruluna çerçeve çizmektedir. 10.10.2013 tarih ve 28791 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan AnayasaMahkemesi'nin 27.12.2012 tarih ve E:2011/139, K:2012/205 sayılı kararı ile 11.10.2011 günlü ve 666 sayılı KHK'nın geçici 11. maddesinin mali haklara ilişkin hükmün, mevcut veya yeni ihdas edilen

T.C. İSTANBUL 3. İDARE MAHKEMESİ 
ESAS NO: 2014/441 
KARAR NO: 2014/2196 

ya da bir başka bakanlıkla birleştirilen bakanlıkların görev, yetki, teşkilat ve kadrolarının düzenlenmesiyle bağlantılı ve bunların zorunlu sonucu olmadığı, doğrudan mali haklara ilişkin bir düzenleme niteliğinde olduğundan 6223 sayılı Yetki Kanunu kapsamında bulunmadığı, dolayısıyla Anayasa?nın 91. maddesine aykırıolduğu gerekçesi ile iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesince iptal edilen düzenlemelerin iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkacağı, iptal kararının geriye yürümeyeceği, kanun koymak, kaldırmak veya istisnai hallerde Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisini Bakanlar Kuruluna verme yetkisinin Meclise ait olduğu, Anayasa Mahkemesinin kanun koyucu gibi hareketle yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemeyeceği, Anayasa Mahkemesi tarafından bir kanun veya KHK hükmünün iptal edilmesi halinde, oluşan hukuki boşluğun doldurulması için yasama organına süre vererek, iptal kararının yürürlük tarihini erteleyebildiği dikkate alındığında; Mahkemenin ilgili maddelerin yürürlük tarihini 9 ay ertelediği, yeni bir düzenlemeyi mecbur kılan dokuz aylık sürede yeni bir kanuni düzenleme yapılmadığı, ''eşit işe eşit ücret'' ilkesinin hayat bulması için gerekli düzenlemelerin, yeni bir düzenlemeyi mecbur kılan dokuz aylık sürede, vakit kaybetmeksizin yapılması gerekirken bu süreç içerisinde yapılmadığı sonuç olarak hukuki bir boşluk oluştuğu ve idarenin kendi işleminden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu sonucuna varılmaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki; Anayasa Mahkemesi ilgili maddeyi yetkisizlik sebebiyle reddetmiştir.Ağır ve bariz yetki tecavüzü ile yapılan işlemler hukuken yok hükmünde olup, yok sayılan düzenlemeler yapıldığı andan itibaren hükümsüz dolayısıyla yok hükmündeki düzenlemeye göre yapılan işlemlerde geçersizdir. Anayasanın 128. maddesinin 2. fıkrasında; "Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir." hükmü gereğince, memurun aylık ve ödeneklerinin sadece kanunla düzenlenebilecek olması sebebiyle, idarenin kusuruyla ortaya çıkan boşluğun yargı içtihadıyla doldurulmasının da mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava konusu işlemin dayanağı mevzuatın mali haklara ilişkin olduğu ve yetki kanununun kapsamında bulunmadığı gerekçesi ile Anayasa Mahkemesinin yukarıda yer veriler kararıyla iptal edildiği, dolayasıyla hukuksal dayanağı kalmayan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, davacının dava konusu işlem nedeniyle uğradığı maddi kayıplarının davalı idarece hesaplanarak başvuru tarihinden itibaren (25.11.2013) hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, 105,40 TL posta masrafının davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere, 08/12/2014 tarihinde karar verildi.

T.C. İSTANBUL 3. İDARE MAHKEMESİ 
ESAS NO: 2014/441 
KARAR NO: 2014/2196 

SERAY AÇIKGÖZ 167813 

YARGILAMA GİDERLERİ: Başvurma Harcı: 25,20 TL Karar Harcı: 25,20 TL Posta Gideri: 55,00 TL TOPLAM: 105,40 TL