İSTANBUL (DİHA) - "İşçiler, Emekçiler Barışı Tartışıyor" forumunda konuşan Eskişehirli Arçelik LG direnişi işçilerinden Alparslan Ateş , "Bizi kapının önüne koyan güçler ile birbirimize kan akıtan gücün aynı olduğunu biliyorum. Biz 40 yıl önce birbirimizin canını yakarken onların kovanları doldurduğunun farkına vardım. Biz ona 400'ü vermedik ve eline kova alıp kan çeşmesinin önüne geçti. Ama biz o kovaları başlarına geçireceğiz" dedi. 

Barış Bloku'nun emek meslek örgütü bileşenleri tarafından Beyoğlu Cezayir Toplantı Salonu'nda aralarında DİSK, TMMOB, TTB, KESK gibi emek meslek örgütlerinden temsilciler ve emekçilerin de katılımıyla gerçekleşen "İşçiler, Emekçiler Barışı Tartışıyor" formunda bir araya gelen emekçiler, barışı inşa etmek için neler yapmaları gerektiğini tartıştı. 

Çeşitli emek ve sendika örgütlerinden temsilciler ile direnişte olan işçilerin katıldığı formda, konuşan UPS-Kargo işçilerinden Olgun Ballıkaya, AKP'nin savaş politikasını devreye koyduğundan bu yana işyerinde milliyetçiliğin alabildiğince çoğaldığını ve bunun Kürt ve Türk işçiler arasından sorunlar çıkmasına neden olduğunu söyledi. Kürt bir işçi olduğunu belirten Ballıkaya, Türk işçilere, AKP'nin işçileri kendilerinin başlattığı bir savaşın parçası haline getirmeye çalıştığını ve tek başına iktidar olmamasının acısının işçi ve emekçilerden çıkarttığını anlattıklarını dile getirdi. İşçilerin örgütsüz olmaktan kaynaklı savaşın bir parçası olmaya zorlandığını söyleyen Ballıkaya, işçileri AKP iktidarına karşı örgütlenmeye ve barışı birlikte inşa etme çağrısı yaptı. 

'Barışı en çok işçi ve emekçiler savunur'

Deriteks Genel Başkanı Musa Servi ise forumda yaptığı konuşmasında, "Barışı en çok işçi ve emekçiler savunur. Başbakan meslek odaları ile toplantı yaparak savaş kışkırtıcılığı yapıyor. Mutlaka yüksek sesle barışı neden savunmamız gerektiğini anlatmamız gerekiyor. Savaş işsizlik demektir. O zaman biz işçi ve emekçilerin emeğin karşılığın almanın yolu da barışa sahip çıkmaktır. Bu yüzden bize düşen görev, daha çok mücadeledir" dedi. 

"Memleketimde ağaçlar yanıyor ve o güzellikler yok ediliyor" diyerek konuşmasına başlayan İmece Ev İşçileri Sendikası Başkanı Ayten Kargın, kadınların emekçilerin savaş istemediğini çünkü savaştan en büyük zararı kadınların gördüğünü söyledi.

'Bizi atamadılar savaşı çıkardılar'

Atanamayan öğretmenlerden Adile Yetkin, 10 yıldır dershanelerde çalıştığını ve bir yandan patronlarla bir yandan da atamalarını yapmayan AKP hükümetine karşı mücadele ettiklerini belirterek, "Ve bizi atamadılar savaşı çıkardılar. Hepimiz onların oyunlarına kurban ediliyoruz. Bu savaşın bir an önce bitmesini istiyoruz" diye konuştu. 

'Biz ona 400'ü veremedik ve eline kova alıp kan çeşmesinin önüne geçti'

Eskişehirli Arçelik LG işçilerinden Alparslan Ateş, "Bizi kapının önüne koyan güçler ile birbirimize kan akıtan gücün aynı olduğunu biliyorum. Biz 40 yıl önce birbirimizin canını yakarken onların kovanları doldurduğunun farkına vardım. Biz ona 400'ü veremedik ve eline kova alıp kan çeşmesinin önüne geçti. Ama biz o kovaları başlarına geçireceğiz" ifadelerini kullandı. 

Trakyalı işçiden barış çağrısı

Sera Pol direnişinden Trakyalı işçi Şakir Gençoğlu, "Savaş bizim çığlıklarımızı bastırıyor. Bu yüzden biz barış istiyoruz" diyerek, birlikte çalıştığı arkadaşlarının kendisine "terörist" demeye başladığını söyledi. 

Tuzla Birlik OGS'den işçilerden Fikriye Akgül, "Patronlar barış istemiyorlar savaştan kar ediyorlar. Bugün Kürt halkına sahip çıkmayan bir işçi kendisine de sahip çıkamaz ve tek başına kurtuluşu yok" dedi. 

'Savaştan sermayenin karlı çıkacağını fabrikalarda anlatmalıyız' 

Cam Keramik-İş'ten Birol Sarıkaş, savaşı, halkı savaşa karşı çıkartarak engelleyebileceklerini ifade ederek, "Halklara, bu savaştan sermayenin karlı çıkacağını anlatmamız gerekiyor. Bunları, bilmeyenlere anlatmalıyız. Fabrikalarda işçi semtlerinde bunları anlatmamız gerekiyor" dedi. 

Emekli Dayanışma Sendikası'ndan Turgut Bayır ise "Emeğin sömürülmesi bitmeden bu savaş bitmeyecek" diyerek işçilere barış için örgütlenme çağrısı yaptı. 

'Barışı nefret ettirerek değil, sevdirerek inşa edeceğiz'

Elektrik Mühendisi Abdullah Suphi Aydın, "Barışı nefret ettirerek değil, sevdirerek inşa edeceğiz" derken, Eğitim Sen 8 No'lu Şube'den Sevgi Yılmaz da, bir öğrencisinin "Kandil'i dümdüz edersek her şey bitecek" dediğini aktararak, "Onları biz bu hale getirdik. Onları, bu eğitim sistemi bu hale getirdi. Onlara yaşasın savaş demeyi öğrettik" diye sitem etti. 

İşçi katliamının yaşandığı Torunlar İnşaat'ta işten atılan işçilerden Ercan Karaguz, Torunlar'da yaşanan iş cinayetini hatırlatarak, iş cinayetlerinde işçileri öldürenle Kürtleri öldürenin aynı sistem olduğunu belirtti. 

PTT işçilerinden Trabzonlu Erdinç Mehmetoğlu, işçi mücadelesinde örgütlenmeden önce ülkü ocaklarında çalıştığını belirterek, "Sosyalist işçilerle tanışmasaydın Türk İntikam Tugayları'nda silahlanacaktım belki de" diyerek, barış istediğini söyledi. 
Makine Mühendisi İsmail Tümen, herkesin bölgesinde, özellikle asker annelerinin savaşa karşı bilinçlendirmek gerektiği yönünde önerisini sundu. 

Forum, konuşmaların ardından sona erdi. 

(za-rh/çk/rp)