GÖSTERMELİK SOSYAL GÜVENLİK HAFTASI DEĞİL SORUNLARIMIZA ÇÖZÜM İSTİYORUZ!...

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, 2009 yılından beri her yıl 16 Mayıs gününü içeren haftayı Sosyal Güvenlik Haftası olarak kutlamaktadır.

Amaç; toplumda sosyal güvenlik bilincinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasıdır. Fakat yapılanların göstermelik olduğu, Sosyal Güvenlik Kurumunu ticari işletme gibi piyasa değerini artırmaya yönelik marka çalışmaları olduğu açıktır.

Sosyal Güvenlik Haftası, kurumun yapısal sorunlarının, sosyal güvenlik emekçilerinin çalışma koşulları ve haklarının, kurumla doğrudan ilgili olan kesimlerin sorunlarının konuşulduğu tartışıldığı bir içerikte ele alınmamaktadır. Oysa Sosyal Güvenlik Kurumu, 78 milyon yurttaşın hizmet aldığı önemli bir kurum olarak basitçe marka değerini yükseltme amacıyla ele alınamayacak bir kurumdur.

Büro Emekçileri Sendikası olarak Sosyal Güvenlik Haftasını kurumun ve sosyal güvenlik emekçilerinin gerçek sorunlarının tartışıldığı Alternatif Sosyal Güvenlik Haftası olarak ele almaktayız. Alternatif eylem ve etkinliklerimizle, sağlık ve sosyal güvenlik hakkının tahrip edilerek paralı hale getirilmesine, sosyal güvenlik emekçilerinin yaşam ve geçim koşullarının daha da ağırlaştırılmasına karşı Sosyal Güvenlik Haftasında da mücadeleyi yükseltiyoruz.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNDA SÖZ, YETKİ VE KARAR HAKKI İSTİYORUZ!

Sağlık ve sosyal güvenlik, tüm yurttaşlar için ideal biçimiyle yasal güvenceye kavuşturulması gereken bir haktır. Tüm yurttaşların hayatını doğrudan ilgilendiren bir kurum olarak Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm kesimlerin görüşü alınmak suretiyle demokratik bir anlayışla yönetilmemektedir. Kamusal sağlık ve sosyal güvenliğin piyasa merkezli yapılandırılması ve bu hizmetlerin özel sektöre devredilmesi tüm yurttaşların sağlık ve sosyal güvenlik haklarını daraltırken paralı hale getirmektedir.

5502 Sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununa göre oluşturulan Genel Kurul, olması gerekenin aksine tavsiye organı olarak işlevlendirilirken Yönetim Kurulu, karar organı olarak tanımlanmış, kararlaşmada idarenin çoğunluğu güvence altına alınmış,  işçi, kamu emekçisi, esnaf temsiliyetleri formaliteye indirgenmiştir. Üstelik başta Memur-Sen olmak üzere yandaş  örgütlerin de onayı ile sağlık ve sosyal güvenlik adım adım piyasalaştırılırken, sosyal güvenlik emekçilerinin hakları birer birer yok edilmektedir. Anayasa Mahkemesi kararı olmasına rağmen ikramiyelerin ödenmemesi ise SGK Yönetim Kurulunun basiretsizliğini ortaya koyarken kamu emekçileri adına yönetim kurulunda yer alan Memur-Sen?in misyonunu gözler önüne sermektedir.

PARASIZ SAĞLIK VE SOSYAL GÜVENCE HAKTIR! KAMUSAL, ÜCRETSİZ VE NİTELİKLİ SAĞLIK VE SOSYAL GÜVENLİK İSTİYORUZ!

2006 Yılında Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığının birleşmesiyle sosyal güvenliğin kapsamının genişlediği iddia edilmişti. Halkın %98?ni GSS kapsamına aldık diye caka satan hükümet, gelinen noktada bugün 7 Milyonu aşan GSS prim borçlusunu sağlık ve sosyal güvenlik sistemi dışına itmiştir.

İşsizlerin bir kısmından da prim haracı kesmek olmuştur. Üstelik asgari 68 TL ödemek zorunda bırakılan bu en yoksul, en sağlıksız halk kesimleri elektrik, su faturası öder gibi prim ödemeye zorlanmakta, ödeyemedikleri için sağlık hizmeti alamamakta ama seçim dönemlerinde af yalanlarıyla mükellef olmamaları gereken bu borçlar nedeniyle suiistimal edilmektedirler.

MEZARDA EMEKLİLİĞE HAYIR! EMEKLİLİK YAŞI DÜŞÜRÜLSÜN!  EK ÖDEMELER EMEKLİ MAAŞINA YANSITILSIN!

Öte yandan 1999 yılından bu yana uygulamaya konan kademeli emeklilik sistemiyle prim gün sayıları ve yaş haddi sürekli artırılmaktadır. En son 2008 yılında yapılan düzenleme ile emeklilik yaşı kademeli olarak 65?e çıkarılmış durumdadır. Esnek ve güvencesiz çalıştırmanın yaygınlaştırılmasının prim gün sayısının ve hizmet süresinin tamamlanmasını zora sokacağı aşikârdır. Emeklilik yeni kuşaklar için hak olmaktan çıkarılmaktadır. Yine emekli maaşı bağlama oranı 2008 yılı sonrasında işe başlayanlar için %75?ten %50ye düşürülmüştür. Ek ödemelerin emeklilik maaşına yansıtılmaması ısrarı da eklendiğinde emeklilikte sefalet ücretinin kalıcı hale getirildiği net bir biçimde görülmektedir. Kamuda adım adım rotasyon uygulamalarının kapsamı genişletilmektedir. İşkolumuzda TÜİKle başlayan ve Adalet Bakanlığında Yazı işleri ve İdari İşler Müdürleri ile devam eden rotasyon uygulamalarının SGK emekçilerine de yöneleceği ortadadır. Taleplerimizi görmezden gelen siyasi iktidar rotasyonu tasfiye ve zorunlu emekliliğe yönelik bir araç olarak kullanmaya çalışmaktadır.

SİGORTASIZ ÇALIŞTIRMA YASAKLANSIN! BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ UYGULAMALARINA SON VERİLSİN!

Kayıt dışı istihdam oranı resmi rakamlara göre %35 oranıyla Avrupa Birliği ülkelerinin üç katına tekabül etmektedir. Sigortasız çalıştırmanın yaygınlığı Sosyal Güvenlik Kurumunun gelir düşüklüğünün önemli nedenlerinden birini oluşturmaktadır. Sigortasız, kayıt dışı işçi çalıştırma eğilimi, mülteci işçileri de eklediğimizde her geçen gün artmaktadır.

Bireysel Emeklilik Sistemi, sosyal güvenliğin özelleştirilmesinin önemli aracına dönüştürülmektedir. Bireysel Emeklilik Sisteminin önce %25 devlet desteği ile teşvik edilmesini, önümüzdeki günlerde vergi indirimi teşviki ve 50den fazla işçi çalıştıran işyerlerinde sisteme zorunlu otomatik geçişle desteklendiği görülmektedir. Sosyal güvenlik adım adım piyasaya açılmaktadır.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNDA EŞİTLİK VE ADALET İNSANCA ÇALIŞMA KOŞULLARI İSTİYORUZ!

2005 Yılından bu yana SGK çalışanlarının havuz parası, ikramiye v.b. mali ve özlük hakları gasp edilmiştir. Nüfus artışına paralel olarak çalışan sayısında artış olmamaktadır. Yeni açılan sosyal güvenlik merkezleri yeni personel alımı ile değil var olan çalışanların görevlendirilmesi ile açılmaktadır. Bu da iş yükünü sürekli artırmaktadır.

İl Müdür Yardımcılığı ve Merkez Müdürlüklerine yapılan haksız siyasal atamalarla bir yandan iş barışı bozulurken güvenlik hizmetlerinin niteliği düşürülmüştür. Görevde yükselme sınavlarındaki kayırmacılık hat safhaya çıkmış, sosyal güvenlik emekçilerinin kuruma olan güveni ciddi anlamda sarsılmıştır.

Kurum içinden yapılsa daha faydalı olacak denetmen kadrosuna, ısrarla kurum dışından alım yapılmaktadır. Halihazırda sürekli değişen bir mevzuatla çalışan SGK personeli, yaptığı işin riskine oranla görev tazminatlarından yararlanmamaktadır.

 Sosyal Güvenlik Kurumunun bu durumu nedeniyle son yıllarda 3000 sosyal güvenlik emekçisi başka kurumları tercih ve istifa etmek suretiyle kurumdan ayrılmış durumdadır. Kurum değiştirmek isteyen personel sayısı giderek artmaktadır. Genç sosyal güvenlik emekçileri için SGK tam bir hayal kırıklığı yaratmaktadır.

Siyasi ve sendikal ayrımcılık ayyuka çıkmıştır. Öyle ki artık idarecilerin açıktan yandaş sendikaya üye yapmaya kadar vardırılmıştır.  Yeni atanan personeller direkt olarak sürgün v.b. baskılarla yandaş sendikaya üye yapılmakta. İnsan Kaynakları servisleri tamamen Memur Sen e teslim edilmiş idarecilerde sendikanın emrine girdiğini gösteren emareler artmıştır. Bu durumda sosyal güvenlik emekçilerinin acil talepleri için ortak mücadelesinin önemi hiç olmadığı kadar artmıştır.

SGK emekçilerinin sorunları ve talepleri konusunda her hangi bir adım atmayan SGK Başkanlığı işi gücü bırakmış, SGK emekçilerinin sosyal medya paylaşımlarının incelenmesi konusunda tüm birimlere yazı çıkarmıştır. Sosyal medyada AKP yi yüceltmek normal karşılanırken, emekçilerin AKP yani hükümeti eleştirisi suç unsuru yapılmaya çalışılmaktadır. SGK yı bu hale getiren, SGK emekçilerinin haklarını adım adım gasp eden, SGK yı Memur Sen in talimatları ile yöneten bu zihniyet şimdi de polisliğe soyunmuştur. SGK emekçilerini bu ve benzeri yöntemlerle sindireceğini zannedenler şunu iyi bilmediler ki SGK emekçilerinin onurlu sesi BES aşağıda yer alan talepler için kararlılıkla mücadelesine devam edecektir.

·        Emeklilik yaşı düşürülmeli, ek ödemeler emeklilik maaşına yansıtılmalıdır.

·        Sağlık katkı payları kaldırılmalıdır.

·        Genel Sağlık Sigortası uygulamasına son verilmeli, sağlığın finansmanı genel bütçeden karşılanmalıdır.

·        Kayıt dışı istihdam kayıt altına alınmalıdır.

·        İşveren pirim aflarına son verilmelidir.

·        666 KHK nedeniyle gasp edilen ikramiyeler derhal ödenmelidir.

·        Aynı kadro dereceler arasında yaratılan ücret adaletsizliği ortadan kaldırılmalıdır.

·        SGK GYS Yönetmeliğinin sendikamızın açmış olduğu davalar dikkate alınarak değiştirilmeli ve sınavlarda uygulanan mülakat kaldırılmalıdır.

·        Uzman, Denetmen v.b tüm kadrolar için kurum içinden sınav açılmalı, sınavlarda yaş şartı kaldırılmalı ve sınav sonuçları 2 yıl geçerli olmalıdır.

·        Yeni ve kadrolu personel istihdam edilmeli, Sosyal Güvenlik Merkezlerine yeni kadro tahsis edilmelidir. Geçici görevlendirme adı altındaki sürgün uygulamasından vazgeçilmelidir.

·        Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan kamu emekçileri(hizmetli, dağıtıcı v.b) sınavsız olarak memur kadrolarına atanmalıdır.

·        Kurum denetim elemanları başta olmak üzere icra, işveren, tahsis ve gerçekleştirme görevlileri ile muhasebe personeli için iş-görev tazminatı, bankoda çalışan personel için yıpranma tazminatı ödenmelidir.

·        Mobbing uygulamalarının tespiti ve önlenmesi için her ilde Mobbing İzleme Kurulları oluşturulmalıdır.

·        İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kurulları oluşturulmalı, yönetmeliğe uygun olarak işyerlerinde işyeri hekimi ile işçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanı istihdam edilmelidir.

·        50 çalışanın olduğu işyerlerinde kreş açılmalıdır.

·        Rotasyon uygulamaları durdurulmalıdır.

         BES AMED ŞUBE