Diyarbakır başta olmak üzere Güneydoğu Bölgesi'ndeki illerde meydana gelen elektrik kesintileri ve voltaj dalgalanmasına yönelik tepkiler çığı gibi büyümeye başladı. Elektrik skandalına Elektrik Mühendisleri Odası?ndan (EMO) sert tepki geldi. Oda Başkanı İdris Ekmen, ileri sürülen gerekçelerin inandırıcılıktan uzak olduğuna dikkat çekerek, bunun bölge halkını cezalandırma filminin bir başka versiyonu olduğunu ileri sürdü.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Diyarbakır Şubesi, ESM Diyarbakır Şubesi, Tes-İş Diyarbakır 1. Nolu Şube, İHD Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır?da ve bölgede son günlerde yaşanan elektrik kesintileri ve gerilim dalgalanmalarıyla ilgili ortak basın toplantısı düzenleyerek tepkisini dile getirdi.
Toplantıya İnsan Hakları Derneği Şube Başkanı Raci Bilici, Türk-İş 7. Bölge Temsilcisi Bahri Karakoç, Elektrik Mühendisleri Odası Şube Başkanı İdris Ekmen, Mimarlar Odası Başkanı Necati Pirinççioğlu, Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mustafa Doğu, Tes-İş 1 Nolu şube Genel Sekreteri Hüseyin Pınar, KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve ESM Sendikası Şube Başkanı Alican Çetinkaya katıldı.
Ortak açıklama öncesi kısa bir açıklama yapan Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı İdris Ekmen, Bölgeye baktıklarında, on yıllar boyunca süregelen ihmal, yoksun bırakılma ve böylece cezalandırma politikasının enerji alanında da uygulandığını gördüklerini ifade ederek, ?Kış mevsiminde yaşanan yaygın elektrik kesintilerine, yaz aylarında gerilim dalgalanmaları eşlik etmekte, yaşamı çekilmez hale getirmektedir.
?Bölge enerji altyapısı ihtiyaca cevap vermemekte, hatta can çekişmektedir? diyen Ekmen, ?Yaz aylarını yaşadığımız bu günlerde, başta Mardin, Şanlıurfa ve Diyarbakır olmak üzere bölge kentlerinde kışın yaşanan kesintileri aratmayacak kesintilerle halk mağdur edilmektedir. Uzun süreli ve geniş alana yayılan kesintiler nedeniyle halk isyan etme noktasına gelmiştir. Yaşanan gerilim dalgalanmaları evlerde elektrikli cihazların çalışmasını engellemekte, bozulmalarına neden olmaktadır. Ramazan ayını yaşadığımız, halkımızın büyük bir çoğunluğunun oruç tuttuğu ve çok yoğun sıcaklıların yaşandığı bugünlerde, insanlar evlerinde ya da işyerlerinde klimalarını açarak serinleme şansına bile sahip olamamaktadırlar. Klimaların dahi çalıştırılamadığı, ayıplı bir elektrik hizmeti sunan kurumlar, sorumluluklarının gereğini yerine getirme konusunda içine düştükleri zafiyet nedeniyle, bu zor günlerde halkımızı daha fazla mağdur etmektedirler. Bunun yanı sıra sanayi tesisleri çalışamaz ve üretim yapamaz duruma gelmiştir? diye konuştu
Ekmen, Bölgede özellikle sulama sezonlarında Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa yöresinde elektrikle tarımsal sulama yapılan yerlerden başlayan ve tüm bölgeye yayılan elektriksel problemler had safhaya çıktığına işaret ederek, ?Kızıltepe, Harran ve Bismil ovalarında sayıları on binleri bulan sulama pompaları ile tarımsal sulama yapılmaya çalışılmaktadır. Bu yoğunlukta ve güçte elektrik enerjisi ile sulama örneği dünyanın hiçbir yerinde mevcut değildir. Tarımsal sulama yapılarının devlet tarafından yıllarca bitirilememiş olması çiftçiyi kendi imkanları ile sulu tarım yapmaya zorlamış ve ortaya bu acı tablo çıkmıştır. Bu durum bir yandan yer altı su dengesini, bir yandan da elektrik enerji dengesini tehdit etmektedir? şeklinde konuştu.
Bölgede yaşanan gerilim dalgalanmalarının, sayıları binlerle ifade edilebilecek yüksek güçlü su pompalarının devre dışı kalması ve tekrar devreye girmesi esnasında oluştuğuna değinen Ekmen, ?TEDAŞ'ın müşterisi olan ve gerilim dalgalanmalarının asıl kaynağı olan bu sulama tesisleri TEDAŞ'ın yerinde çözüm getirmemesi nedeniyle, enterkonnekte (birleşik) olan elektrik şebekesinin tamamına yayılmakta ve ortaya çıkan elektriksel problemler diğer tüketicileri de olumsuz etkilemektedir. Dolayısıyla TEDAŞ'ın dalgalanma bizden kaynaklanmıyor şeklindeki beyanatları gerçeği yansıtmamakta, sorumluluktan kurtulmalarını sağlamamaktadır?
EMO Başkanı Ekmen, Bölgede aynı sorunların yaşandığı zamanlarda ve en son da geçen sene yetkilileri uyardıklarını ifade ederek, ?Yaşanan gerilim dalgalanmalarının önü alınmazsa bölgede elektriğe sağlıklı ulaşım imkanı kalmayacaktır demiştik. Gelinen noktada, maalesef, bölgede elektriğe sağlıklı ulaşım imkanı kalmamıştır. Çiftçilerin, kurdukları tesislerde mühendislik hizmeti almalarını, tesislerinde kompanzasyon üniteleri, motor yol verme ve koruma elemanlarını işler hale getirmelerini önermiştik. TEİAŞ iletim kurumu olarak kapasite sorununu çözmelidir demiştik. TEDAŞ?ın son kullanıcıdan kaynaklı sorunların kendi sistemine yansımasını engellemek için tesislerinin kompanzasyonlarını yapması gerektiğini, kapasitesinin üzerinde yüklenen fiderlerinin (Enerji Nakil Hatları) sağlıklı işletilmesini sağlamak için yeni fiderler tesis ederek yüklerini bölmesi gerektiğini söylemiştik? şeklinde konuştu
GAP?ı ?gaptırmamak? için GAP Eylem Planı?nı hayata geçiren hükümet sınıfta kaldığını vurgulayan Ekmen, şöyle dedi:
?2012 yılında GAP Eylem Planını bitirmeyi hedefleyen AKP iktidarı bu sözünü tutamamış, sulama kanalları devreye girmemiştir. Bu nedenle çiftçiler artan bir sayıyla elektrikle sulama yapılmaya devam etmiştir. Aslında sorunların kaynağı çiftçiyi elektrikle sulama yapmaya mahkum bırakmakta aranmalıdır. Sürekli bir şekilde sulama kanallarının bir an önce tamamlanması gerektiğini; bunun hem çiftçiye ekonomik anlamda büyük fayda sağlayacağını, hem de yaz mevsiminde yaşanan enerji problemlerini asgariye indireceğini dile getirmiştik. Artık söylemekten bıktık, tekrar etmekten bıktık. Artık yeni bir şey söylemek gerekirse; AKP hükümetinin bölgeye yönelik tarım politikasının ve enerji politikasının iflas ettiğidir.
Biliyoruz sağır kulaklara, görmeyen gözlere sesleniyoruz. Ama yine biliyoruz ki halkımız görüyor ve fark ediyor. Başarısızlığın karşılığı ödüllendirme değilse, Enerji bakanı, Tarım bakanı, bölgede görev yapan enerji bürokratları, bölgede görev yapan tarım bürokratları derhal istifa etmeli, ya da görevlerinden alınmalıdırlar?
İnsan Hakları Derneği (İHD) Şube Başkanı Raci Bilici ise, Kesinti ve dalgalanmaların dayanılmaz bir noktaya geldiğini vurgulayarak, ?Şubemize, elektrik dalgalanmalarından dolayı mağdur olan 15 kişi başvurdu. Yaşam hakkı başta olmak üzere riske atan bir süreç ile karşı karşıyayız. Çünkü elektrik kesintileri hayatı felç etmektedir. Bu yönde vatandaşlar kendi temel haklarından biri olan elektriğe kavuşma noktasında insan hakları kuruluşlarına ve meslek örgütlerine başvurmaktadırlar? diye konuştu.
Vatandaş olarak, mazeret kabul etmediklerinin altını çizen Biliçi, şöyle dedi:
?Kentli haklar çerçevesinde bizim sahip olduğumuz haklar vardır. Bu hakların başında da, bir kentte yaşanabilir bir yaşamın sağlanmasıdır. Bunun bir parçası da elektriktir. Her şeyin başında elektrik geliyor. Cihaza bağlı bir hastanın kesintilerden dolayı yaşamının zora girmesi, asansörde kalarak panik atak yaşayan vatandaşların bize başvuruları vardır. Maddi anlamda da insanlar mağdur ediliyor. Nerde bakarsanız bakın, temel haklar çerçevesinde de ihlal edilen bir haktır. Biz bu ihlale neden olan kişilerin biran önce sorumluluklarını yerine getirmeye, kentte yaşayan herkesin hakkına saygı göstermeye çağırıyoruz. Son 1 ayda dalgalanmalarla ilgili mağduriyet yaşayan 15 başvuru aldık? dedi.
Kaynak: diyarbakırsöz