Açlık ve Yoksulluk Sınırı Artıyor!
05.12.2012 23:00KESK Araştırma Departmanı KESK-AR, 4 kişilik bir aile için 2012 yılı Kasım ayına ait açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı. Yapılan araştırmada 4 Kişilik ailenin sağlıklı beslenmek için yapması gereken minimum aylık gıda harcaması olan açlık sınırı, Eylül ayındaki 1060 TL seviyesinden Kasım ayında 1101 TL?ye artış gösterdi, açlık sınırının tüketim harcamasına dağıtılması ile elde edilen yoksulluk sınırı ise 3351 TL?den 3481 TL?ye yükseldi.
Açlık ve Yoksulluk Sınırı Yüzde 4 Arttı!
4 Kişilik Bir Aile için Açlık Sınırı (TL) | ||
Eyl.12 | Kas.12 | |
4-6 Yaş Kız Çocuğu | 207,27 | 215,93 |
15-19 Yaş Erkek Çocuk | 298,32 | 312,85 |
Yetişkin Kadın | 272,71 | 281,17 |
Yetişkin Erkek | 281,66 | 291,05 |
AÇLIK SINIRI | 1.060 TL | 1.101 TL |
Hesaplamaya göre 4-6 Yaş Kız Çocuğu için açlık sınırı 215,93TL, 15-19 yaş erkek çocuğu için 312,85TL, yetişkin kadın için 281,17TL ve yetişkin erkek için ise 291,05TL olarak gerçekleşti. Genel ortalamada açlık sınırı Eylül ayına göre Kasım ayında yüzde 4 artış gösterirken, alt kalemlerde en yüksek artış 15-19 yaş arası erkek çocuğu için zorunlu gıda harcamalarında meydana geldi.
Eylül-Kasım ayları içinde yoksulluk oranında da yüzde 4?lük bir artış izlenirken, en fazla artan harcamalar arasında Giyim ve Ayakkabı harcamaları yer aldı. Emekçilerin bütçesinde en büyük harcama payı ise gıda harcamalarına ayrılıyor. Bu sıralamayı, konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar izlerken, eğitim ve sağlık harcamaları da uygulanan politikaların bir sonucu olarak emekçinin bütçesindeki payını giderek arttırıyor.
Enflasyonla Birlikte Büyüyen Riskler
2012 yılı Kasım ayında 2003 Temel Yıllı Tüketici Fiyatları Endeksi?nde on iki aylık ortalamalara göre %9,26 artış gerçekleşti. Eylül ve Ekim ayında %9,53 olan enflasyon rakamında kısmen yaşanan düşüş, devam eden küresel durgunluğun, uygulanan mali ve para politikalarının etkisi ile açlık riski ve yoksullaşma süreci üzerindeki tehdidini arttırıyor.
Önümüzdeki süreçte küresel likitide bolluğunun ve uygulanan para politikasının etkisi ile enflasyonun yeniden tırmanışa geçmesi beklenmektedir. Enflasyonun yeniden çift hanelere geçmesine ilişkin beklenti ise, hali hazırda giderek olumsuzlaşan açlık ve yoksulluk sınırını daha da yukarı itici etkiye sahip. Diğer bir ifade ile mevcut politikaların sürdürülmesi halinde gelecek dönem daha fazla bir nüfus açlık sınırının altında yaşamaya mahkum olacak, yoksullaşanların sayısı ciddi bir oranda artacak.
İnsanca Yaşam için Aylık Harcanması Gereken Tutar (TL) | ||
Eyl.12 | Kas.12 | |
1. Gıda ve içecekler | 1.060 TL | 1.101 TL |
2. Giyim ve ayakkabı | 209 TL | 218 TL |
2. Konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar | 948 TL | 985 TL |
3. Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri | 192 TL | 199 TL |
4. Sağlık | 75 TL | 78 TL |
5. Ulaştırma | 327 TL | 340 TL |
6. Haberleşme | 144 TL | 150 TL |
7. Eğlence ve kültür | 74 TL | 76 TL |
8.Eğitim hizmetleri | 66 TL | 68 TL |
9.Lokanta, yemek hizmetleri ve oteller | 139 TL | 144 TL |
10.Çeşitli mal ve hizmetler | 118 TL | 123 TL |
YOKSULLUK SINIRI | 3.351 TL | 3.481 TL |
TÜİK Gerçeklere Müdahale Ediyor!
Açık bir bir dezenformasyon süreci içinde, birçok analize, birçok tahlil ve yoruma veri oluşturacak TÜİK raporları gerçeği yansıtmamaktadır. AKP hükümetinin kamuoyuna sunduğu açıklamalara paralel TÜİK tarafından açıklanan verilere göre işsizlik azalıyor, reel ücretler artıyor, enflasyon bir sorun olmaktan çıkıyor, yani kısaca herkesin yaşam koşullarından memnun olduğu bir pembe tablo çiziliyor.
Oysa gerçeklere açıkça müdahale ediliyor!
Türkiye?de yaşayan emekçilerin, yaşadığı koşullar günden güne zorlaşıyor, emekçiler her gün biraz daha yoksulluğa hatta açlık sınırının altında bir refah seviyesine doğru itiliyor. Reel ücretler geriliyor, enflasyon yine yüksek seyrediyor, zam üzerine zam yapılıyor, kısaca hayat pahalılığı karşısında refah kayıpları sürekli artıyor, giderek yoksullaşan kesimden sürekli zenginleşen dar kesime bir gelir transferinin süreklileştirilmesini sağlayacak politikalar hızlıca hayata geçiriliyor.
Yoksullaşmaya ve refah kayıplarına doğrudan etki eden enflasyonun hesaplamasında gelir grupları dikkate alınmıyor, açıklanan enflasyon halkın enflasyonunu yansıtmıyor. Her gelir grubunun farklı olan harcama kalıpları dikkate alınmıyor, emekçi halkın birebir yaşadığı hayat pahalılığı ortaya çıkarılmıyor. Nitekim enflasyona bağlı belirlenen ücret zamlarında da bu gerçeği yansıtmayan oranlar dikkate alınıyor, emekçiler yine hayat pahalılığı karşısında yenik duruma düşürülüyor.
İşsizlik hesaplamalarında da aynı durum söz konusudur. Haftada 2 saat çalışan işçiyi bile ?çalışıyor? sayan TÜİK, uzun dönem iş arayanları da işsiz saymıyor.
Dolayısı ile 4 Aralık tarihinde TÜİK tarafından açıklanan yoksulluk oranı ve yoksulluğun azaldığına dair yorumlar da gerçek dışı kalmaktadır. TÜİK söz konusu hesaplama yönetiminde ülkede en fakirden başlayarak en zengine kadar üst üste dizilen gelirlerin en ortasındaki gelir rakamını ?medyan gelir? olarak kabul ediyor. Bu en ortadaki gelir rakamının yüzde 50?sinin, ?yarısının? altında geliri olanlar göreceli olarak ?yoksul? sayılıyor. Gelir adaletsizliğinin uçurumlaştığı ülkemizde yoksulluk hesaplamalarında bir bireyin sağlıklı beslenmek için yapması gereken minimum aylık gıda harcamasının tüketim harcamasına dağılımı incelenmeli, izlenecek yöntemde bu inceleme dikkate alınmalıdır. Bu gerçeklerin göz ardı edilerek geliştirilen yöntemler sadece mizansen niteliğinde kalmaktadır.
*KESK-AR tarafından yapılan Açlık ve Yoksulluk hesaplaması, her ay TÜİK tarafından açıklanan Tüketici Fiyatları Endeksi tarafından açıklanan veriler kullanılarak hazırlanmaktadır.
Kişilerin yaşamının sürdürmesinde ihtiyacı olan asgari tüketim harcamalarının hesaplanmasında Sağlık Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyabetik bölümünün hazırladığı ?Türkiye?ye özgü beslenme kalıbı? dikkate alınmaktadır.
Yorum Yaz
Diğer Haberler
-
BÜRO EMEKÇİLERİNİN ONURLU...
Büro Emekçilerinin Onurlu Sesi BES 26 Yaşında…İnsan Onuruna Yaraşır Çalışma ve Yaşam Mücadelemizde Nice Nice Yıllara…Büro Emekçileri Sendikası olarak ...
-
KHK'LER GİDECEK, BİZ KALA...
Amed KESK Şubeler Platformu olarak her hafta düzenlediğimiz "KHK'ler Gidecek, Biz Kalacağız" basın açıklamamızın 64. nü Ofis Hazal Park'ta gerçekl...
-
BES' İN 24. KURULUŞ YILDÖ...
BÜRO EMEKÇİLERİNİN ONURLU SESİ BES 24 YAŞINDA…İnsan Onuruna Yaraşır Çalışma ve Yaşam Mücadelemizde Nice Nice Yıllara…Büro Emekçileri Sendikası olarak ...
-
TALEPLERİMİZ İÇİN 23 HAZİ...
23.06.2022 BASINA VE KAMUOYUNA Değerli Basın Emekçileri, Sevgili Mücadele Arkadaşlarım; 1990 yılınd...
-
İHRAÇ ÜYELERİMİZ İLE BİRL...
30.01.2022Dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulan bu dönemlerde ihraç üyelerimiz ve işyeri temsilcilerimizle sendikada son dönem ge...
-
İNSANCA YAŞAYACAK ÜCRET İ...
14.01.2022 GEÇİNEMİYORUZ! İNSANCA YAŞAMAYA YETECEK BİR ÜCRET İÇİN BORDROLARIMIZI YAKIYORUZ! Değerli Basın Emekçileri; Bi...
-
GEÇİNEMİYORUZ...
İNSANCA YAŞAMAYA YETECEK ÜCRET İSTİYORUZ!#GEÇİNEMİYORUZ18.12.2021 “İşsizliğe, Yoksulluğa Hayır! Emekten, Halktan Yana Bütçe İstiyoruz!” şia...
-
İNSANCA BİR YAŞAM İSTİYOR...
KESK'in 18 – 20 Ağustos 2021 tarihinde, “İnsanca Bir Yaşam, Demokratik, Grevli Toplu Sözleşme İçin Mücadeleyi Birlikte Büyütüyoruz!” talebiyle Batm...