İNSANCA YAŞAM, DEMOKRATİK TÜRKİYE MÜCADELEMİZDEN GERİ DURMAYACAĞIZ?

Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluklarının ortaya çıktığı bir süreçte Cemaat-AKP çatışması gündemi belirlemeye devam ediyor. 11 yıllık AKP iktidarında gayet iyi anlaşanlar aralarında menfaat çatışması ortaya çıkınca birbirlerinin kirli çamaşırlarını bir bir ortaya dökmeye başladılar.

19 Aralık?ta ?Satış Sözleşmesini Kabul Etmiyoruz! Bütçeden Hakkımızı İstiyoruz!" talebiyle yaptığımız bir günlük uyarı grevinin talepleri ile tam da 17 Aralık?ta ortaya çıkan yolsuzluklar göz önüne alındığında taleplerimizde ne kadar haklı olduğumuz bir kez daha çıktı.

Bir Tarafta Ayakkabı Kutuları İçinde Milyon Dolarlar Bir Tarafta Asgari Ücrette Çay Simit Hesabı!

Her yıl olduğu gibi bu yılda ülkemizde emekçiler ocak ayı itibariyle zamlı maaşlarına ?kavuşacaklar?. Asgari ücretle çalışan bir işçi net olarak 803 TL olan ücretinin 846 TL?ye çıkmasının heyecanı ile ocak ayının sonunu beklerken, kamu emekçileri 2014 yılı için bir defaya mahsus olarak alacakları net 113 TL?yi bugün (15 Ocak) alacaklar!

Ülkenin kaynaklarını rantiyeye, savaşa peşkeş çekenler iş emekçilere gelince kaynakların kısıtlı olması v.b gerekçeleri pişkin bir şekilde çıkıp kamuoyuna anlatabilmektedirler. Başbakan?ın 4 kişilik bir ailenin yalnızca çay ve simit tüketerek yaşaması üzerinden asgari ücreti açıklamaya kalkması vahim bir durumdur, refah ölçütü olarak çay ve simit hesabı yapmak bu ülkenin emekçilerinin onurunu ayaklar altına almaktır.

Kamu emekçilerine verilen maaş artışı daha ellerine bile geçmeden yapılan zamlar ve vergi artışları ile geri alınırken siyasi iktidar 2013 yılı için enflasyon farkı vermemek için aralık ve kasım aylarında enflasyonu eksi çıkaracak kadar becerikli davranmasını bilmiştir.  2014 yılı için ise ne olur ne olmaz mantığı ile yandaş sendikası ile birlikte yaptığı toplu sözleşmede enflasyon farkını tamamen ortadan kaldırmıştır.

Bir tarafta ayakkabı kutuları içinde milyonlarca dolarlar, rüşvet, yolsuzluk, talan diğer tarafta emekçilere dayatılan sefalet ücreti, bir tarafta yaptıkları yolsuzlukların üstünü örtmek için her türlü yolu deneyen AKP, diğer tarafta bu pisliği emekçiler temizleyecek deyip 11 Ocak?ta Ankara?da bir araya gelen onbinlerce emekçinin olduğu bir ülkede kazanan emekçiler olacaktır.

Büro Emekçileri Taleplerinin Takipçisi Olacak ve Mücadeleye Devam Edecektir

Hükümet bütün politikalarıyla kamu emekçilerini yoksulluğa mahkum etmiştir. Bunun yanı sıra büro emekçilerinin ek ödeme, ikramiye, fazla çalışma ücretleri gibi önemli kazanılmış haklarını da kararnamelerle gasp etmiştir.

Anayasa Mahkemesi?nce 666 sayılı KHK?nin çeşitli hükümleri Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiştir.

 Buna bağlı olarak açılan davalarda SGK ve İŞKUR emekçilerinin ikramiyelerinin ödenmesi yönünde yargı kararları çıkmıştır. Bütün bunlara rağmen emekçilerin ikramiyeleri gasp edilmeye devam edilmekte ve ödenmemektedir.

Yaklaşık 2 aydır tüm medya kuruluşlarında başta Çalışma Bakanı Faruk ÇELİK olmak üzere 4/C  statüsündeki çalışanlara müjde müjde deyip kadro verileceği beklentisine sokulmuşlardır.. Gelinen son aşamada buda diğer konular da olduğu gibi hükümetin iki yüzlülüğünü ortaya çıkarmıştır.Dün itibariyle 4/C statüsünde çalışanlara kadro verilmeyeceği Maliye Bakanı tarafından açıklanmıştır.Bizler bu durumu protesto ediyor ve başta 4/C li çalışanlar olmak üzere tüm güvencesiz çalışanlara güvence sağlanmasını talep ediyoruz.

Yolsuzluğun, hırsızlığın üstünü örtmek için işine gelmeyen her türlü yasayı bir gecede değiştirmeyi becerebilen hükümet, gasp ettiği emekçilerin kazanılmış haklarını iade etmeye gelince türlü yollarla ayak sürümektedir.

Bugün Türkiye Genelinde Alanlardayız

Bugün ülke genelinde yaptığımız bordro yakma eylemleri ile bir kez daha bu talan ve soygun düzenine tepkimizi ortaya koyarak, insanca yaşam taleplerimizi hep birlikte haykırıyoruz! Bu yolsuzluk ve yoksulluk düzenine karşı mücadelemizi yükselterek sürdürmeye devam edeceğiz.

Taleplerimizi Bugün Burada Birkez Daha Tekrarlıyoruz!

·     Genel olarak kamu çalışanları yoksulluk sınırı altında yaşamaktadır. Konfederasyonumuz tarafından hesaplanan yoksulluk sınırı olan 3.741 TL. Taban aylık olarak tüm kamu çalışanlarına verilmelidir.

·     666 Sayılı KHK?nin neden olduğu hak kayıpları iade edilmeli, SGK ve İŞKUR emekçilerinin ikramiyeleri hemen ödenmelidir.

·     Yargı emekçilerinin ulaşım ödenekleri derhal ödenmeli, bugüne kadar bir nevi iyileştirme olarak ödenen fazla mesailer maaşlarımıza eklenmelidir.

·     Kamu emekçilerinin emekli olduklarında yüzde 60 oranında uğradıkları gelir kaybına karşı her türlü ek ödeme emekli aylıklarına dahil edilmelidir.

·     Performans uygulamaları ile kamu emekçilerinin yarıştırılması, rotasyon adı altında il içi ve il dışı sürgün uygulamalarından derhal vazgeçilmelidir.

·     Kamuda istihdam edilen 4/B, 4/C, 50/D, taşeron, kapsam içi, kapsam dışı vb gibi farklı statülerdeki kamu emekçileri 4/A kadrosuna alınarak, iş güvenceli olarak çalıştırılmalı, taşeron ve sözleşmeli çalışma yasaklanmalıdır.

·     Toplusözleşme ve grev hakkının önündeki fiili engeller kaldırılmalıdır.

·     Her yıl hesaplanan açlık sınırı rakamından vergi v.b hiçbir kesinti yapılmamalıdır.

·     Belirlenen yoksulluk sınırı rakamı en alt vergi diliminden vergilendirilmelidir.

·     Temel tüketim maddeleri ve hizmetlerden alınan dolaylı vergiler kaldırılmalıdır.

·     Kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınmalıdır.

·     Servet vergisi konulmalıdır.

·     Yardımcı hizmetler sınıfı genel idari hizmetler sınıfına dahil edilmelidir.

·     Engelli personelin çalışma koşulları iyileştirilerek, engel durumlarına göre uygun işlerde çalıştırılmalıdır.

Toplanan vergiler savaşa, ranta değil, halkın yararına kamu hizmetlerinde kullanılmalıdır.

 

BES DİYARBAKIR ŞUBESİ