AMED’ DEN BİR BAKIŞ

19.07.2012
Mehmet KARAASLAN

AMED’ DEN BİR BAKIŞ

                     AMED BİR DESTAN AMED BİR DİRENİŞ.

         Yüz yıllardır çeşitli medeniyetlere beşiklik etmiş nice kavimlere ev sahipliği yapmış, medeniyetin beşiği ilk insanın evcileştiği ve ilkel komin nal toplumun oluştuğu Mezopotamya’nın kadim toprakları ve kadim topraklarda yüz yıllardır tüm istilacı göçlere inat dimdik ayakta duran sur kentti AMED’ den merhaba,

         Evet, AMED heybeti ile ihtişamı ve direngenliği ila düşmana inat ayakta tutan yegane gücün ve bu anlamlı gücün bir destansı direnişi ve bu direniş ki bu günlere getiren ruhun ve inancın temeli çok derinliklerde aramak gerekir. Bu derinlikleri çok eski tarihlerde aramaya gerek yok bu günün çıplak gözü ile bakılırsa yeter ve artarda. Bu direnişler ki bu halkların tarihini yazanlar, bu direnişler ki halklara destanlar yazdıranlar, bu direnişler ki zaferi getirecek olandır. Bu topraklar ki o kadar asi, bu coğrafya ki öğlesine çetin bu coğrafya ki mevsimleri o kadar soğuk ve sıcak ve bu mevsimlerin soğuk ve sıcaklığına aldırmadan direnişler sergileyen yiğitler ve bu yiğitler ki bu günün tarihini yazanlardır. İşte bu topakların zor çetin direngen ve baş eğmez insanları. Bu günün tarihine tanıklık ediyorlar. Yine tarih 14 Temmuz yaz mevsimin en sıcak ve yakıcı gönlerinden birini yaşıyor. Yine bu toprakların asi çocukları çıktılar ortaya ve dediler ki bu bizler için anlamlı direnişlerin gösterildiği işkence hanelerde baş eğmez yiğitlerin direndiği tarih ve bu tarihin anlamlı kılan bu günleri yaratanlardır diyerek AMED meydanlarına çıkacaklarını ilan etiler. Şunu çok iyi biliyorlardı egemenlerin onlar için çok fermanlar yazdığını, onların adına züllümü ve işkenceyi reva gördüklerini.  Bu tarihi direnişler onların kirli yüzlerini ortaya çıkaracaklarını bildikleri için halkın sesini kesmek için yine o bildik yasakçı zihniyetlerini ortaya koyarak bu halkı korku ile sindireceğini zannederek her türlü hileye başvurmaktan geri durmadılar.

          Ancak unuttukları bir şey vardı bu halk ki 80 lik çınar dedesi şeyh Saitlerini direnişini idam sehpalarına tanıklık etmiş, bu kent ki AMED işkence hanesinde ser verip sır vermeyen İbrahimleri, bu kent ki yaşamak direnmektir diyen mazlumları, bu kent ki biz yaşamayı uğruna ölecek kadar çok seviyorum diyen kemalleri, bu kent ki 3 kibritle özgürlük haykırarak bedenini ateşe veren dörtlerin devrimci direnişi ile yoğrulduğunu  unutmuşlardı. Bu devrimci direnişleri yaratan ateşin ve güneşin çocukları idiler ve o gün direndiler ve bu tarihi direniş destanlarını yazdılar. Bu günün egemenleri bu halkın direnişten vazgeçmeyeceklerini çok iyi bilmeliydiler işte korkuları da bundandı. Yine 14 Temmuzda düşmana inat direndiler korkmadılar geri adım atmadılar işte yine AMED direniyordu, direndi direnecek işte bu Mezopotamya bu kadim kent bu insanlığın ve uygarlıkların coğrafyası bu kadim kent AMED baş eğmedi baş eğmeyecek direniş bayrağını devrimci önderlerinden alan bu coğrafyanın yoksul emekçi Kürt çocuklarının o masum ve o kadar hırçın gözlerinden süzülen bakışlarının altındaki gülümsemenin yakın tarihte tüm dünya halklarına armağan edecek günün görkeminin yakın olduğu dileği ile merhaba, ROJ  BAŞ.

     Mehmet KARAASLAN

Yorum Yaz

Yazarın Diğer Yazıları